Bilim insanları, Temmuz ayında Avrupa’da ölümlere yol açan sellere büyük oranda iklim değişikliğinin yol açtığını söylüyor.
Almanya, Belçika ve Avrupa’nın diğer bölgelerindeki seller en az 220 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. Çok fazla yerleşim yerinde sular birçok şeyi sürüklerken hasara da yol açtı.
Bilim insanları ve araştırmacılar, bu tip aşırı yağışların Batı Avrupa’da görülme olasılığının küresel ısınmayla birlikte dokuz kat arttığını söylüyor.
İnsanların yol açtığı küresel ısınma sonrası bölgedeki ani yağışlar yüzde 3 ile 19 arasında daha etkili oluyor.
Temmuz ayında 220’den fazla kişinin ölümüne yol açan aşırı yağışlar, Almanya ve Belçika’daki meteoroloji uzmanlarını ve yerel yöneticileri bir hayli şaşırtmıştı.
Birçok insan, evlerin içindeki eşyalar ve arabalar hem karayollarından hem de demiryollarından suyla birlikte sürüklendi.
Çoktan bolca su çeken zemin üzerine yağan aşırı yağışlar, bir, iki günde hidrolojik etkenler ve altyapının da etkisiyle sel felaketine yol açtı.
Dünya Hava Durumu Niteliği isimli gruptan 39 araştırmacı, iklim değişikliğinin bu tip felaketlere etkisini anlamak için aşırı yağışlara odaklandı.
Yağış verilerine göre selden etkilenen Almanya’nın Ahr ve Erft bölgeleriyle Belçika’nın Meuse bölgesinde, bir günde 90mm yağış düştü.
Bu küçük bölgelere her yıl düşen yağış miktarındaki artış, daha çok bölgenin yerel yağı düzenine ve doğal değişkenlerine dayanıyor. Bunun anlaşılmasının ardından hava artışının yağışlar üzerindeki asıl etkisini görmek isteyen araştırmacılar Fransa, Hollanda, Lüksemburg ve kuzey İsviçre’yi de kapsayan daha geniş bir alanı incelemeye aldı.
Araştırmanın sonucunda Avrupa’daki bu geniş bölgede hava sıcaklığındaki insan kaynaklı artışın, yaz aylarında düşen günlük yağışın yoğunluğunun yüzde 3 ile 19 oranında arttığı saptandı.
Artan hava sıcaklıkları, sellere sebep olan etkenlerin etkisini de 1.2 ile 9 kat arasında artırdı.
Son çalışmalar, ABD ve Kanada’da çok geniş orman alanlarının yanmasına yol açan sıcaklıklarda çalışmanın çok daha zorlayıcı olduğunu ortaya koyuyor. Aşırı yağış olaylarında çalışmak ise daha da zor.
Araşırma grubundan, Hollanda Kraliyet Meteoroloji Enstitüsü çalışanı Dr. Sjoukje Philip, “Farklı alanlardan uzmanların bilgilerini bir araya getirerek iklim değişikliğinin geçen ay görülen korkunç seller üzerindeki etkisini araştırdık. Bu olayı ne kadar analiz edip edemeyeceğimiz görmek istedik” dedi.
“Çok küçük alanlarda bu etkiyi gözlemlemek zor ancak Batı Avrupa’da sera gazı emiliminin bu tarz olayların yaşanması ihtimalini artırdığını ortaya koyabildik.”
Buna göre mevcut iklim şartlarında, Batı Avrupa’da Temmuz ayında yaşanan sel felaketi gibi bir durumun 400 yılda bir meydana gelmesi beklenir.
Ancak sera gazı emiliminin bu şekilde devam etmesi ve hava sıcaklıklarının artması, sellere yol açan aşırı yağışlar Avrupa’da daha sık görülmeye başlayacak.
Newcastle Üniversitesi’nden Prof. Hayley Fowler de, “Gelecekteki daha sıcak dünyada, yavaş hareket eden aşırı yağış olaylarında artış olacağını gördük” açıklaması yaptı:
“Son olaylar, toplumların hava durumundaki ani değişikliklerden nasıl etkilendiğini net bir şekilde gösterdi. Sera gazı emilimini en hızlı şekilde azaltmalı, acil durum çağrımızı geliştirmeli ve altyapımızı hava durumuyla uyumlu hale getirmeliyiz. Böylece kaybımız da azalmış olur”
