Güneyasya evdeki pilavdan olabilir: Hindistan-Pakistan savaşının etkileri

Hindistan ve Pakistan Arasındaki Gerilim Savaşa Dönüştü!

Hindistan ile Pakistan arasındaki uzun süreli gerginlik, Hindistan’ın Keşmir bölgesinde gerçekleşen turistlerin ölümünden dolayı Pakistan’ı sorumlu tutmasıyla savaşa dönüştü. İki ülke arasındaki son gerilim 2019’da Keşmir nedeniyle savaşın eşiğine geldiği zamanda yaşanmıştı.

Gece boyunca Hindistan yönetimi, Pakistan ve Pakistan’a bağlı Keşmir’e füzeler fırlatarak en az 26 kişinin ölümüne neden oldu. Hindistan, turistlere yönelik ölümcül saldırının planlandığı ve “terörist altyapı” ile gelecekteki “terör” planlarının hedef alındığı iddiasında bulundu. Pakistan Başbakanı, operasyonu “savaş eylemi” olarak değerlendirdi ve Pakistan’ın Hint savaş uçakları ile bir insansız hava aracını düşürdüğünü duyurdu. Durum açıkçası savaşa doğru ilerliyor.

Nükleer Silahlar Kullanımı Olasılığı Yüksek

Her iki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması, ancak büyük miktarda konvansiyonel askeri güç kullanmaktan çekinmemeleri, durumu daha da kötüleştiriyor. Gerilimin artmasıyla birlikte savaş olasılığı da yükseliyor.

İki ülke arasındaki çatışmanın ticareti olumsuz etkilemesi bekleniyor. Hindistan ekonomisi Güneydoğu Asya ile giderek daha fazla entegre olmuş durumda ve birçok ülke Yeni Delhi’de yatırımlara sahip. Bölgedeki diğer ülkeler de Hindistan ve Pakistan’a pirinç gibi temel gıda maddeleri için bağımlı.

Eğer çatışma büyürse, Malezya gibi ülkeler yaklaşık olarak pirasının %40’ını bu iki ülkeden ithal ediyor. Benzer şekilde Endonezya, pirinç üretimindeki açığı kapatmak için Hindistan’a bağımlı. Dolayısıyla, savaş durumunda yiyecek sıkıntısı yaşanabilir.

Güney Asya Bölgesel İşbirliği Teşkilatı Yetersiz Kalıyor

Güney Asya Bölgesel İşbirliği Teşkilatı (SAARC), çatışmayı önlmede yetersiz kalıyor ve terörizmin bastırılması konusunda da etkili olamıyor. Hindistan’ı Hindu faşisti Narendra Modi yönetirken, olayları daha da karmaşık hale getiriyor.

Hindistan’daki Müslümanları hedef alan baskılar ve Keşmir’deki durumu kötüleştirmesiyle Modi, krizi daha da derinleştiriyor. Nükleer güçlere sahip olmalarına rağmen, her iki ülkenin de milyonlarca fakir vatandaşı bulunuyor. Savaşın uzaması halinde, yoksulların durumu daha da kötüleşeceği aşikâr.

Yoksullar her zaman savaşın en büyük mağdurları olmuştur. Bu nedenle, barışın sağlanması ve çatışmanın sona erdirilmesi her iki ülkenin de en büyük çıkarına olacaktır.

Related Posts

Elon Musk hükümetteki görevinden ayrıldı

ABD Başkanı Donald Trump, iş insanı Elon Musk’ın Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) ile Washington’daki eski iş yapma biçiminde “muazzam” bir değişim sağladığını belirterek, yapılan harcama kesintilerini kalıcı hale getirmeye ve israfı durdurmaya kararlı olduklarını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Fidan Ukrayna’da: İstanbul’da ateşkes görüşmeleri detayı

Bu hafta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ateşkes süreciyle ilgili görüşmeler yapmak için Ukrayna’nın başkenti Kiev’e gitti. Ziyarette gelecek hafta taraflar arasında direkt olarak İstanbul’da yapılacak …

Trump’ın Harvard kararına mahkeme engeli

ABD’deki Boston Bölge Mahkemesi, Donald Trump yönetiminin Harvard Üniversitesi’nin uluslararası öğrencilere yönelik vize programını askıya alma girişimini süresiz olarak durdurdu. Mahkemenin kararına göre, ABD yönetimi Harvard öğrencilerinin kişisel bilgilerini talep edemeyecek.

17 yaşında kendisini ‘kamu görevlisi’ olarak tanıttı: Altın, gümüş, dolar ne varsa aldı

Yalova’da telefonda kendisini kamu görevlisi olarak tanıtarak bir kişiyi dolandırdığı öne sürülen 17 yaşındaki A.B.B. tutuklandı.

İzmir’deki grevin ikinci gününde her yer kilitlendi

İzmir’de, Büyükşehir Belediyesi ile Genel-İş Sendikası arasında yaşanan TİS anlaşmazlığı devam ederken, grevin ikinci gününde otobüs duraklarında yine yoğunluk oluştu.

Diyanet’e ‘uygun olmayan eserleri’ imha yetkisi… İlahiyatçılardan sert tepki: ‘Tarikat ve bazı grupları da denetleyecek mi?’

Diyanet İşleri Başkanlığı’na ilişkin düzenlemeler öngören kanun teklifi önceki gün Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Diyanet’e, özel yayınevlerinin bastığı Kur’an-ı Kerim meallerini “re’sen inceleme ve sakıncalı bulunanları imha etme” yetkisi veren kanun teklifi tepki çekti.