1.5 trilyon nerede?

Özel İletişim Vergisi Gerçek Amaçtan Sapıyor: Deprem Vergileri Lükse Gidiyor

1999 depreminin ardından Türkiye’de depreme hazırlık için çıkarılan ‘deprem vergisi’ adı altındaki Özel İletişim Vergisi (ÖİV), maalesef amacından sapıyor. Vergi 2004 yılında kalıcı hale getirilmesine rağmen, toplanan paraların depreme değil, bütçe harcamalarına kullanıldığı itiraf edildi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “o paralar yol oldu” açıklaması, verginin yanlış kullanıldığını açıkça gösteriyor.

SÖZCÜ gazetesi tarafından yapılan araştırmaya göre, 2000 yılından bu yana halktan toplanan deprem vergileri, devletin resmi bütçe verilerine göre 25 yılda 144 milyar 911 milyon lira seviyesine ulaştı. Bu miktar, 25 yıllık dönemde toplam vergi gelirinin 40 milyar 72 milyon dolarlık bir kısmını oluşturuyor. Güncel kurlarla ifade edildiğinde, 25 yılda toplanan vergilerin karşılığı 1 trilyon 535 milyar lirayı buluyor.

Deprem Vergileri Lükse Gidiyor

ÖİV, aslında depreme hazırlık için toplanması gereken bir vergi olmasına rağmen, 2004 yılından bu yana lüks harcamalarda kullanılıyor. İktidar tarafından lüks seyahatler, makam araçları ve diğer lüks ihtiyaçlar için harcanan vergiler, deprem için ayrılması gereken kaynakları tüketiyor. 2021 yılında ÖİV oranının yüzde 7.5’ten yüzde 10’a çıkarılması da deprem için ayrılmayan paraların artmasına neden oldu.

Özel İletişim Vergisi, ilk olarak bir yıl için çıkarıldı ve iletişim hizmetleri üzerinden alınıyor. Verginin amaç dışında kullanılması, deprem hazırlıklarının aksamasına sebep oluyor. 2000 yılında süresi dolacakken 2003 yılına kadar uzatılan vergi, 2004 yılında kalıcı hale getirildi.

Her Depremde Ek Vergiler Getiriliyor

İktidar, deprem vergilerini farklı alanlarda kullanarak, son olarak Kahramanmaraş depreminde ek vergiler çıkardı. Bu ek vergilerle halktan yaklaşık 400 milyar lira toplandı. 2023 yılında Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) çıkarılarak, 2023 ve 2024 yıllarında toplam 35.6 milyar TL vergi tahsil edildi. Harçlara yüzde 50 zam yapıldı, KDV oranları artırıldı ve 2023 ve 2024 yıllarında toplam 80 milyar lira Kurumlar Vergisi geliri elde edildi. Ayrıca, akaryakıt ÖTV’sine deprem zammı yapıldı.

Related Posts

Elektrikli araçlar artıyor, şarj sorunları büyüyor

Elektrikli araçların hızla yaygınlaşmasıyla şarj altyapısı yetersiz kalmaya başladı. Kullanıcılar uzun kuyruklar ve teknik arızalarla karşılaşırken, uzmanlar çözüm için teknik bilinç ve kurumsal destek çağrısı yapıyor.

Bayram ikramiyesi hesaplara yatmaya başladı: Kim, ne zaman alacak?

Milyonlarca emeklinin merakla beklediği Kurban Bayramı ikramiyeleri hesaplara yatırılmaya başlandı. Toplam 57,4 milyar TL tutarındaki ödemelerle her emekliye 4 bin lira ikramiye verilecek. Ödemeler Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve SSK kapsamına göre 31 Mayıs – 4 Haziran arasında tamamlanacak.

Metrobüs üreticisi firma konkordato ilan etti

2014 yılında Türkiye’de faaliyet göstermeye başlayan İran menşeili otobüsçü Akia ve bağlı 5 şirketi konkordato ilan etti. İstanbul’daki en büyük metrobüsler Akia üretimiydi. Akia’nın ürettiği otobüsler ayrıca İETT tarafından da kullanılıyordu. Ulaşım …

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz 2025 yılı birinci çeyrek büyüme verilerini değerlendirdi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından 2025 yılı birinci çeyrek büyüme verileri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu: Kararlılığımızı ortaya koymaktadır.

Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan önemli uyarı: Son gün 2 Haziran!

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), 7440 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’dan yararlanan mükelleflerin yapılandırılan borçlarının 24’üncü taksit ödemesi için son günün 2 Haziran …

Gördüğünü görmek

“Görmeyi öğreniyorum. Bilmiyorum neden, her şey içimde daha derinlere işliyor, her zamankinden daha derinlere. Bir iç dünyam varmış da bilmezmişim. Her şey şimdi oraya gidiyor. Orada neler olup bittiğini bilmiyorum” diyor muhteşem kitabı ‘Malte Laurids Brigge’nin Notları’nda Rainer Maria Rilke. Göremediğimiz şeyler bir gün herhangi bir sebeple bizim için görünür hale geldiğinde görme kabiliyetimizin aslında yeterince keskin olmadığını farkediyoruz. Gözümüzün önünde duran, orada cereyan eden, yanı